*Bugün değişik bir başlangıç yapmak istedi canım..Yazıya bir video ile başladım bu yüzden... Bilmiyorum sever misiniz ama benim hoşuma gitti... (şarkı: Katy Perry - think of you)
*Vücut yapmak (!) için hayatını spor salonunda geçiren, sürekli rejim yapan organizmaları anlayamıyorum anlamayacağım..Yahu kendine bu kadar eziyet etmek niye? Tarih boy boy senin durumuna düşmemek için isyan eden insanları yazıyor. Sen isteyerek aç kalıyosun- ağırlık bilmem ne kaldırıyosun…Bildiğin işkence...Peki sonuç? Biraz daha iyi görünen bir vücut..Aferin sana..Herhalde seni köle yapsak “iyi oldu valla vücudum formda kalıyo” diyeceksin...Tabii birde bunların “sağlıklı insan oluyorum ama beeen” diye kendilerini savunan cinsleri var..Hayır arkadaşım…Yolda yürürken kafana saksı düşüp ölmeyeceğinin garantisi var mı? Ayrıca senin gibi yaşamaktansa yaşamamak daha iyi...
*ERKEKSEL HAREKET ENGELLENEMEZ!!! :) Bildiğiniz gibi blog dünyasında kadınların ezici bir çoğunluğu var..Futbol blogları dışında blog yazan erkek sayısı oldukça az. Bu durumdan rahatsız olan bazı cinsdaşlarım “biz buradayız biz de varız” demişler. İsteyenler şuradan kampanya hakkında bilgilenebilirler..Ben de bu kampanyayı canı gönülden destekliyorum..
*Kızlar neden kafalarını 45 derece sola yatırarak poz verir? Facebookta kimin fotoğrafına baksam hep aynı..Yoksa kullanıcı sözleşmesinde “kızlar poz verirken kafalarını 45 derece eğecekler” diye bir madde mi var? Sözleşmeyi okuyan biri bizi bu konuda bilgilendirsin..Ben okumadan kabul ettimde...
*Rtuk kanallara ceza vermek yerine çevre ile ilgili kısa bilgilendirme filmleri yayınlatıyor ya..Ben o filmi çeken adamların neler hissettikleri çok merak ediyorum..Sen onca yıl oku-çalış-çabala...Sonra senin filmlerin bir kanalda anca “ceza” niyetine yayınlanabilsin..Kendimi paraladığım yıllara mı yanayım, değerimin bilinmemesine mi üzüleyim, yetkililere mi küfredeyim, oturup ağlanacak halime mi güleyim...bilemem heralde...
*Kim ne derse desin Pink gibi manyak bir eşimin olmasını isterdim. Hatta Malcolm in the middle’ daki gibi başbelası çocuklarımız olabilir (ikimiz de çocuklardan nefret ediyoruz o ayrı)..Biliyorum kulağa çok ürkünç geliyo ama isterim ben bunu...evet..
*Bir önceki yazıda bahsettiğim dallama kaldığı yerden aynen devam ediyor...Resmen çıldıracam ya...Bir insan bu kadar kendinden emin nasıl sallayabilir??? Ne pis bişeymiş böyle bir durumda susmak zorunda kalmak...
*Bir arkadaşımın daha kitabı "çıkıyor" lan...Bu 4. arkadaşım tarafından çıkarılan 7. kitap..Hepsi amatör olarak basılmış ve en fazla 50 kopyalı kitaplar olsa da insan değişik duygular içinde kalıyor. Ne zaman büyüdükte “kitabım basılıyo” aşamasına geldik? Hehheh...Bir an ilk ve tek kitap denemem aklıma geldi..İnterneti keşfettiğim zamanlardı sanırım..Oradan buradan arakladığım “komik yazılar”la –ki hiçbiri komik değildi- word belgesinde uyduruk bir kitap yapmıştım..Cesaret edip bir (rakamla 1) kişiye okutmuştum..O günlerin üstünden bolca zaman geçti ben hevesimden vazgeçtim...Ve o kişi...maalesef şuradaki arkadaşımdı...
*Bir yazının daha sonuna geldik..En kısa zamanda görüşebilmek dileğiyle...Kendinize iyi bakın...