31 Ağustos 2009

Ağustos Top 5

1-David Guetta ft. Kelly Rowland - When Love Takes Over: Bir numarada elbette bir çok müzik eleştirmeninin de bu yazın hiti olarak gördüğü David Guetta ve Kelly Rowland'ın ortak çalışması sonucunda ortaya çıkardıkları '' When Love Takes Over'' var.
Benim için de bu yazın en güzel şarkısıydı, türlü müzik listelerinde de hep 1 numarada yer alıyor. David Guetta her yaz yaptığı gibi bu yaz da hit olmayı başaran bir şarkı yapmış ve buna da Kelly Rowland katılmış. Destiny's Child şarkıları dışında Kelly'nin seslendirdiği en güzel şarkıydı bence.



2-Pussycat Dolls- Hush hush: İki numarada Pussycat Dolls'un coverladığı ''Hush hus; hush hush'' var.
Son albümlerinden bu yana çıkardığı şarkılarının çoğu tüm müzik listelerinde ilk beşe giriyordu. Bu şarkılardan bu yaz en çok tutulanı da bizim top5imize koyayım dedim. Gerçekten çok güzel bir şarkı. Şahsen ben , PCD hayranı değilim fakat ne zaman tvde çıksa oturup dinliyorum.. Yarım saatte 4 ayrı kanalda 6 kere çıktığı zaman bile oldu Ağustos ayı içerisinde.


3-Black Eyed Peas - I gotta Feeling: Sırada B.E.P'nin '' I gotta feeling '' parçası var.Bu yaz Boom Boom Pow'dan sonra çıkardıkları single da Avrupa ve USA listelerinde ilk onda.
Videosunu izlerseniz, David Guetta'yı da görebilirsiniz bu arada (: ..


4-Shakira - She Wolf: Dört numarada Shakira'nın son albümünün ilk single'ı '' She Wolf ''u görüyoruz.
Şarkı klasik Shakira parçası gibi geliyor kulağa fakat videosunu izlediğinizde,'' Shakira aşmış! '' diyebilirsiniz. Klip bildiğimiz Shakira stil dansla başlıyor fakat devamı pek de öyle olmuyor. Ya da bana öyle geldi..


5-Gossip - Heavy Cross: Vee listemizi Gossip grubunun '' Heavy Cross'' singleıyla kapatıyoruz. Tarzıyla ve müziğiyle çok farklı olan bu grup bu yaz bu şarkısıyla kendini sevdirmeyi başarmış görünüyor. Bana sorarsanız şarkıyı ilk dinlediğimde pek beğenmemiştim.. Çok farklıydı ama TVde ha bire tekrar tekrar çıkınca ve siz de dinleyince bir müddet sonra dilinize dolanıyor (:
...

İşte böyle.. (: Üzülerek söylüyorum ki 2009 yaz sezonunu da kapattık.. Keşke hiç bitmese diyesimiz geliyor fakat her güzel şeyin bir sonu vardır (: .. Kış da güzel ya.. diyerek kendi kendimizi teselli edelim bari..
Sonbaharda görüşmek üzere (: ..

27 Ağustos 2009

Kreativ Blogger Şeysi

Yaklaşık 1 haftadır "kreaitiv blogger" diye bir mim-ödül dolaşıyor ortalıkta..Sağolsun sevgili ruh pastası bu ödüle bizi layık görmüş..Kendisine çok teşekkür ederim..Bu ödülün (ya da mimin) 5 tane de gerçekleşmesi gereken maddesi varmış..Şimdi izninizle onları gerçekleştireceğim..

1-Öncelikle ödülün logosunu yazıya eklemeliymişim...ekledim...
2-Sonra ödülü veren arkadaşın linkini yazıya eklemeliymişim..ehh onu da yapmıştım zaten...
3- 7 ilginç özelliğimi yazmalıymışım..Şurada, şurada, şurada ve kısmen burada olmak üzere bolca yazmıştım zaten ilginç özelliklerimi..Hepsini okuyabilirsiniz (o değilde ne çok tuhaf özelliğim varmış benim :) )
4-En sevdiğim 7 blogu yazmalıymışım-bu ödülü onlara da vermeliymişim..Ehh..Böyle bir sıralama yapabileceğimi sanmıyorum..Okuduğum blogları sevdiğim için okuyorumdur zaten..Aralarında böyle bir ayrım yapamam..Ayrıca bu ödülü alanlar oldu..Boşuna yeniden uğraştırmayım şimdi..
5-Ödülü gönderdiğim kişileri konu hakkında bilgilendirmeliymişim...4üncü maddeyi gerçekleştirmediğim için bu maddeyi gerçekleştirme gibi bir şansım yok..Sevgili ruh pastası'na yeniden çok çok teşekkür ederim..Bu mim de burada bitti..

24 Ağustos 2009

Sizleri Yazıyorum...

Ahahaha Bigarpiwomen mimlemiş beni..Kendisi demiş ki; “Pandaa ben sırf senin için bir mim konusu buldum..Takip ettiğin yazarlardan birkaçını blogunda yazsana..Değişik bir şey olur..Bak yazmazsan küserim..Lütfeeen yaaaaz” demiş..ehehehe..ehe...inanmadınız di mi? Ben de şöyle bir okuyunca pek inanamadım..İşin aslı bigaripwomen blogunda “sizleri yazıyorum” diye bir yazısında benden de birkaç satır bahsetmiş...Bi duygulandım bi duygulandım anlatamam..Sonra dedim ki..”Ben de böyle bişey yapsam mı acaba?”..Bigaripwomen’a dedim..O da sağolsun beni kırmadı ve mimlemiş bulundu..Mimi(!) geri çevirmeye kıyamayan(!) ben de bikaç satır sizleri yazmak istedim..öhm..Bugün sizleri yazıyorum...

KANDIRALI: Hatırladığım kadarıyla buranın ilk uzun soluklu yorumcusu (önceden gelen tek tük yorumları saymıyorum)..İlk onu yazayım dedim o yüzden..Kendisi uzunca bir süredir askerlik görevini icra ettiği için şu an aramızda değil..Sanırım 1-2 ay kadar sonra dönecektir.. İlginç tespitlerle süslediği konuları ve farklı bir üslubu var..Geldiğinde fazla askerlik anısı anlatmaması koşuluyla severek takip etmeyi düşünüyorum :)

GAYYOR: Böyle bir liste yaparken gayyor’u boş geçemedim tabii..Onu nasıl tanıdığımı hatırlıyorum da..Gaykedi’nin blogundan tesadüfen bulmuştum..Bayağı uzun bir süredir de takip etmekteyim..Herkesin mutlu olmasını isteyecek kadar iyi “yürek”li bir insan..Bunu sürekli kullandığı “yürek” kelimesinden az çok tahmin edebiliyorum..Onu üzen kişilerin ardından bile kötü bir şey söylediğini görmedim..Kimi zaman romantik, kimi zaman neşeli, kimi zaman hayali, bazen de hüzünlü yazılar yazıyor..Hepsini de okumak çook keyifli..Umarım uzun yıllar boyunca kendisini okurum..Bir ara bizi bırakıp gitmişti- iyi ki hemencecik geri döndü (bir de eski beyaz temasına dönse daha güzel olacak :) )..

MİSSİPİPİ: Aslında bu kıza ne diye hitap edeceğimi bilmiyorum..Missipipi pek doğru değil ..Sürekli blog değiştirip duruyor çünkü..10küsür de hesabı oldu herhalde..Yazılarında da öyle..Bir oraya bir buraya atlayıp duruyor..Okumaktan en çok zevk aldığım yazarlardan biri...Çoğu zaman “aa bu benim” diye okuyorum kendisini..Tüm huylarımız-özelliklerimiz aynı..Ayrıca ailelerimizin de ortak olduğundan şüpheleniyorum..Sanki benim tanımadığım bir ablam var ve sürekli annemi-babamı yazıyor..O derece...

YASEMİN ABLA: Kendisi blogumuzun yazarı diye boş geçemem..Yazılarını çok beğendiğim bir başka insan..Açıkça söylemek gerekirse kendisini ilk okuduğumda –Tarkan konseri ile ilgili bir yazıydı- pek sevmemiştim..Bir spor blogunda böyle bir yazının ne işi var demiştim..Sonraki bikaç yazısını okumadan geçtim ..Sonra yavaş yavaş kendisini okumaya-sevmeye başladım..İş yazarlık teklifi etmeye kadar gitti işte..O zamanlar nerden bilebilirdim ki bloguma bir gün konuk olacağını :))..

MÜGE: Yine eskilerden biri..Çok uzun zamandır takip ettiğim bir isim..Missipipi'nin birazcık durulmuş hali..Ama en az o'nun kadar eğlenceli yazıları olduğunu söyleyebilirim..Blog yazmamız ve birkaç küçük ayrıntı dışında hiçbir ortak noktamız yok gibi..Ama severek takip edebiliyorum işte..Ayrıca (ve nedense) onun kızıl-kısa saçlı biri olarak düşünüyorum..Bu zamana kadar hiç sormaya cesaret edemedim..Gerçekte de mi öyle acaba? (sormak bu yazıya nasipmiş :))

RECTOA: Süper komik insan:)..Başından sonuna kadar tüm yazılarını okuduğum tek kişidir kendisini..İlk blogunun ilk postundan bugünkü blogunda yayınladığı son yazıya kadar..Onu okurken çok eğleniyorum..Ayrıca uzun bir süre önce bu yazının bir benzerini “blog blog Anadolu” diye kendisi yapmıştı..Orada da birazcık buradan bahsetmişti ki...ona da çok sevinmiştim..

ROGUE: O artık aramızda değil..Yine de kendisinden bahsetmek istiyorum..En azından yazıda bir “gidenden” de bahsedeyim..Geçen sene- bu zamanlarında tanımıştım kendisini..3-4 ay boyunca çok severek okudum..Karışık bir dünyası vardı..Özellikle bir emo’su konusu vardı ki..Yalnızca Emo’nun kim olduğunu anlamam 1 ay sürmüştü :)..Güya annesi ile arasında geçen hayali diyaloglar serisine (adı neydi bu serinin? Gayyor bi yardımcı olursan sevinirim) çok gülerdim..Birden kayıplara karıştı..Ve bu yazın başında tümden kapattı blogunu...Hüzünlü bir olay..Lily Allen’ın F.ck you şarkısını her dinlediğimde o aklıma gelir..Şarkıyı onun blogunda dinleyip- ondan aşırmıştım...

T.U.B.A: Çok anlayışlı bir ablamızdır..Zamanında blog için “arkaplana şunu atayım şurasına şunu ekleyim şu nasıl olur ya?” diye düşünürken kendisini bolca rahatsız etmiştim..O da gayet sıcak bir şekilde bana yardımcı olmaya çalışmıştı..Hatta ben anlamamıştım dediklerini de, büyük bir sabırla “şurasına tıkla o çıkacak, sonra şurasına tıkla şunu yaz” diye güzelce açmıştı..Açıkça söylüyorum yerinde ben olsam beni kovardım :)..Ama o sonuna kadar katlandı bana..Buradan teşekkürlerimi iletiyorum..Yazılarına gelirsek..Ben onu Fırat Budacı’ya benzetiyorum..Bunca deli arasından (-üstünüze alınmayın :)) tek akıllı o :)

DELİ PROFESÖR: O olmasa burası da olmazdı..Onun yazılarına özenerek bu blogu oluşturmuştum..Aşmış über eğlenceli kişilik..Blogumun resmi ilk yorumcusuymuş ayrıca (şimdi bakınca gördüm o yorumu :S)..Twitter’dan da çok eğlenceli tweetler yolluyor ayrıca..kendisini hem burada hem twitterda takip etmenizi öneririm..

Huuhhh...Bu kadar...Daha yazmak istediğim 2-3 kişi var..Ama mimin kuralı gereğince en fazla 9 kişi yazabiliyormuşum :P...İsteyen bunu alıp mim olarak kullanabilir.."Niye yazdın?" diye soran olursa, gelip "evet mimledim" diye şahitlik yapabilirim..Bir başka yazıda görüşebilmek dileği ile..Şimdilik gideyim ben :) (foto)

16 Ağustos 2009

Haa Ha


Biraz da izlemek lazım..1350 resimle yapılmış..yuh!
KAYNAK (Youtube'a giremeyen insanlar kaynaktan alternatif linke ulaşabilirmiş)

13 Ağustos 2009

Google Abla - Panda Abi

Yaklaşık 1-5 aydır bir istatistik sitesine üyeyim..Sitenin bir özelliği de Google’dan gelen kişilerin blogunuza neleri arayarak geldiklerini göstermesi.. Google'dan buraya birilerinin geldiğini hiç tahmin etmezdim* ama çok ilginç aramalarla gelenler var..Ben de bazı aramaları sizlerle paylaşmak istedim..Hem de müşterileri memnuniyeti için bir Güzin Abla bir Şaduman Abi tadında soruları yanıtlayacağım..Umarım onlara bir yardımım dokunur :)

göğsümü nasıl büyütebilirim: ehm..bu konuda bilgili olduğum pek söylenemez..ama ayağınız alışsın diye birkaç naçizane öneri saçmalayacağım..elektrik süpürgesi ile çekmeyi deneyin mesela..sonraa..bol bol kilo almaya bakın..aldığınız kilolar belirli bir oranda göğsünüze de yansıyacaktır..olmadı çiçek sular gibi günlük olarak sulayın..belki büyür..ama sakın spam mail olarak gelen “şu kremle şu kadar büyütün” önerilerini dikkate almayın..benim önerilerim bile daha gerçekçi çünkü...en iyisi bir doktora görünmeniz..o gerçek anlamda yardımcı olur...

akraba içi cinsel itiraflar: dayım bana çok küçükken “aç bakayım şeyini” demişti..çok utanmıştım..bu sayılır mı?

kuzenim cinsel konu itiraf: bir kere de kuzenim “kuş ötüyo mu kuş?” diye sormuştu..onda da çok utanmıştım..

çıkma teklifi kabul eden bir bayana ne denilmeli: “çok teşekkür ederim Şulecan..benim hiç sevgilim olmamıştı daha önce..çok merak ediyordum nasıl bişey diye..bir merakımı daha giderdin..Allah senden razı olsun..ne muradın varsa versin..sevgililik dönemimiz boyunca elimden gelenin en iyisini yapacağıma namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum..şimdi evlere dağılalım mı?”

www burun icinde cikan sivilce tehlikelimidir: sanırım değildir..ağzının içinde sivilce çıkan adam tanıyorum..gayet de güzel yaşıyor..ölürse ben sana haber ederim..yalnız burnunu temizlerken patlatmamaya dikkat et..çok pis acır..

bileklik takmak erkek adamı bozar mı: bu konuda da pek bir yorum yapamıycam..konunun bileni müge var..bayaa bir süre önce gazıma gelip moda blogu filan açmıştı..kendisine bi sor istersen..evet..o bilir..

kemeri t shirt üstüne takmak: hadi canım..sen de mügeye..

azdır beni: benden bunu isteyeceğini pek sanmam..cinsellikten soğursun valla..yanlış anlama..senden değil benden kaynaklanan bir sorun..beceremem yani..arkadaş kalalım.

pipini gösteren kız videoları: ahh ahh..bir insan hem pipi diyecek kadar saf olup, hem de pipi gösteren kız videoları arayabiliyormuş..en sevdiğim arama şeysi bu..kıyamam sana..seni hanimiş hanimiş diye sevmek istiyorum..

marilyn manson emma müzikali nasıl olacak: emma ile konuştum haberler iyi... güzel olacak güzel...

sünger bob,un en iğrenç resimleri: ne yapacaksın bu resimlerle? Sevgilin sünger-bob hayranı da bu resimleri ona gösterip “bak asıl hali bu onu makyajla şirinleştiriyorlar” mı diyeceksin? Eğer öyleyse şunu söyle sevgiline..Sünger bob “yıkanınca kilo alıyorum” diye hiç yıkanmıyormuş..O kadar pismiş..Çekimler yapılırken görevliler koku yüzünden burunlarını tıkamak zorunda kalıyormuşşş..

haykoya benzemem için ne yapmalıyım: “montla s.ç”..ne biliyim ben hallah hallah..git haykonun imacmeykır’ı ile konuş..

şimdi ben sevgilime ne yazayım: o sevgilinle-senin aranda bişey..ben karışamam..ama yazacak bişey bulamadıysan “naber canım” yaz...oradan doğaçlama bişeyler çıkar..

kuzenim benle evlenmek istiyo: kuzenin daha küçük bir çocuksa sorun yok..”evlenelim” de geçsin..çocuk adı üstünde, büyütülecek bir mevzuu değil..ama o döneminin üstünden yıllar geçmişse kuzenini elinden tuttuğun gibi bir psikologa götür..Bazı problemleri olabilir..”eskiden Anadolu’da çok yaygındı ama” diye kendinizi savunmaya kalkmayın bana..Kuzenle evlenmek ne demek?

parktaki kiz bana bakiyordu: nereye bakacaktı? Bir yerlere bakmak zorunda..Parkta gezerken gözlerini mi kapatacak??

k: alfabemizin 14. harfi..sert sessiz harf grubuna girer..jden sonra lden önce gelir..

gayim lan: olabilir..cinsel tercih meselesi sonuçta..sanal aleme bu kadar celallenmene gerek yok.. bi sürü blog yazarı vardı gay olan(hatta Gayyor, Nahkar, Gaykedi, -sınavlarından ara verebilirse- Kaçakgay hala yazıyor)..Hiçbirinin bir kere bile gay oldukları için sinirlenip-bağırdıklarını görmedim..senin sorunun başka bence..

msn de kız soydum-msn de kız soydum :D: afferin canlarım afferim..bunu bizimle paylaşmanız ne büyük bir incelik(!)..

nixe ne demek: denizkızı demek bildiğim kadarıyla..

konyada şarkı söyleyen teyze: sanırım aradığınız kişi “kanuniye teyze”..bir de böyle aratın..

yemekteyiz oyna kendin yemek yap: yaa mahalleden 5 arkadaş buluşun işte..Önce siz çağırın onları yemeğe, sonra onlara gidin filan.. Çok zor değil ortamı oluşturmak..Hatta mahalle günlerinde de oynayabilirsiniz bu oyunu.. Ama dikkat edin kavga çıkmasın..

bücübücü oyunu: öhm..ee şimdi..ee..hmm...nasıl bir oyun bende merak ettim..bir de ben arayım google’da..

barış manço cimri miydi: cimri değil de tutumlu diyelim biz ona..

çabuk bıkma hastalığı: onu ben uydurmuştum birkaç zaman önce..böyle bir hastalık hiç bir zaman olmadı..bahane bulmaya kalkma kendine..

harun tekin sevgilisinden ayrıldı mı: kendisine iletirim..

Adeta bir fiyır faktör, adeta bir sörvayvır falan: ?!

güye bastı evi nasıl kurtulcam : söylediğiniz şeyin güve olduğunu farzederek en garanti yöntemi öneriyorum: evi yakın..Tabii bu işin maliyeti biraz fazla ve başınızın belaya girme olasılığı oldukça yüksek...Alternatif yöntemlere yönelebilirsiniz bu yüzden..Mesela bir takım kimyasal ilaçlar satılıyor..Onları deneyin..

ankarada eds den ceza yiyen var mı: var ya da yok ne değiştirecek? lütfen trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım..

aslında hiçbirşey yok: felsefe yapmak için uygun bir yer değil burası..gelin başka bir yerde sizle bu konuyu enine boyuna tartışalım (ps: felsefeyi sevmeniz hoşuma gitti)..

çıkma teklifini kabul etmedim küstü: ah canım ya..bu kadar düşünceli birlerinin olması beni sevindirdi..üzülme sen..şöyle düşün..sen onu reddetmeyip evet deseydin, bir süre sonra ayrılacaktınız ve sana daha beter küsecekti..böyle olacağını biliyorum, çünkü o kişi sadece kendini düşünen egoistin teki..”beni reddetti” diye küsmek başka neyin açıklaması olabilir?

dallama: aşkolsun google...hakkımda böyle mi düşünüyosun? Bir tane göndersen anlayacağım..1-2 güne bu aramayla adam gönderiyosun..Sensin dallama...Allah belanı versin..

ibne panda: suyunu çıkarma istersen gugıl..

sana fincan firlatcam: niye lan? Fincan fırlattıracak kadar sinirlendirecek ne yaptım ben sana? Lütfen sakin olalım..sinirlerimizin geçmesi için hep beraber sayıyoruz..biir..ikiii...

not: sevgili “hayvan ve insan çiftleşmesi” ve onun türevi aramalarla gelen 40küsür insan..lütfen..burada öyle bir şey yok..lütfen...her gün gelmekten vazgeçin..Hem hayvanların “çiftleşmesi” niye bu kadar cezp ediyor sizi?

Hoff..Sonunda bir yazının daha sonuna geldik..Sandığımdan daha zor oldu bu aramaları seçmek..En az bunlar kadar ilginç aramalar var..Bu uzun yazıda birçok hata yapmış olabilirim..Kontrol etme şansım olmadı..Şimdiden hatalar için hepinizden özür diliyorum..Bitti :)
*bir blogda, sadece yazılara eklediğimiz etiketlerle google’da aranabileceğimizi okumuştum..bizde de hiç etiket yoktu..bu yüzden google aramalarından bloga gelen olmadığını zannederdim..bu vesileyle belirteyim..öyle bir şey yokmuş..

10 Ağustos 2009

Geçmiş zaman olur ki


Yine çocukluk hatıraları düşüyorsa aklıma; "Mutsuzum" mu demektir?
Aslında mutsuzluktan çok yorgun.
Birbirinin benzeri günleri arka arkaya dizmek galiba beni yoran.
Nedense hep böyle zamanlarda düşüyor çocukluğum aklıma.
Hiçbir şey için hesap-kitap yapmadığım günler. Sıkılmaya vaktin olmadığı.
Derdin en büyüğü; beş taş oynarken taşları bir hamlede elin üstünde tutup tutamamak. Kaydırak oynayacak kaymak gibi bir taş bulmak.
Pencerenin ardından sokağı seyretmek ve tuttuğum renkte geçen arabaları saymak istiyorum amaçsızca. Tıpkı çocukluğumdaki gibi.
Soğuk kış günlerinin en güzel oyunuydu.
Kız kardeş ve ben, oturur pencere kenarındaki divanın üstüne önce birer renk tutardık. Favori rengim ya beyaz ya da gri olurdu. Sonra beklerdik tuttuğumuz renkte araba geçsin diye. Bundan 26 yıl öncesi düşünüldüğünde ve bulunduğumuz yerin küçük bir Anadolu kasabası olduğu hesaba katıldığında arabaların da sık geçmediğini belirtmem gerekir.
İnsan çocukken daha bir yaratıcı ve özgür oluyor. Büyüdükçe öğretilenlerin peşinden koşmak daha kolay geliyor. Bulutlar, cama vuran yağmur damlacıkları bile çocukken oyuncuklarımızdı. Bulutlara binbir anlam yükler, yağmurun dansına eşlik ederdik. Ya şimdi?
Bulutlar aynı bulutlar, yağmur aynı yağmur ama hayalgücü ortada yok. Çünkü sabah girip akşam çıkınca işyerlerinden ve bir telaşla koşuşturmaktan kafamızı gökyüzüne kaldırmayı unuttuk.

8 Ağustos 2009

Ayça Şen

Bu kadını seviyorum ben yaa..10 parmağında 10 marifet insanlar var ya hani..İşte, benim gözümde onlardan biri bu..Her yerde karşıma çıkıyor son zamanlarda..Keyifle- beğenerek takip ediyorum..

Mesela kitabı Hırs ve Ceza..İki gündür elimde ve çok severek okuyorum..Bitmesin diye her satırın üstünde duraksayarak okumama rağmen, korkarım bugün akşam bitecek :)
Kitabını bıraktıktan sonra hooop bilgisayarımdan albümünü açıyorum..Astronot adında değişik bir albüm..Bir haftadır dinlediğim tek şey o..Henüz tüm şarkıları tam dinleyememe- hangisi hangi şarkı ayırt edememe rağmen “her parçası güzel albüm”lerden biri olduğunu iddia edebilirim.."Sahne performansı kötü ama bunun ıyy" deniliyor..Bana ne? Zaten kendisini gidip izleme gibi bir düşüncem yok..Böyle dinlemek bana yetiyor şimdilik..Sonrasını bilemem..

Haa..Bir de Radikal’de köşe yazarlığı yapıyor(muş)..Arayıp şöyle bir şey buldum dün gece..Bir çırpıda bitti onlar da..Nasıl bitti anlamadım..Hiç yormayan, bağımlılık yaratıcı bir anlatımı var..Kitabı ve albümü gibi..Keşke yeni yazılarını da bulabilseydim (2008-Mayıs’a kadar olanlar var burda)..Ama Radikal’in berbat arşivi yüzünden pek ulaşmak nasip olmadı..Salı, Çarşamba, Cumartesi günlerini iple çekeceğim artık..Bu “güzel değil ama şirin” tanımına inanmamı sağlayan ablamız için..
İçim dışım Ayça Şen anlayacağınız..Bir tek kendisini asıl mekanı, radyo programında izleyemedim/izleyemeyeceğim..Sabahın 7’sinde..Yuh..Kim kalkacak o saatte..

Ve hakkında son bir bilgi..Kendisi de bir blog yazarıymış galiba..Spor ve edebiyat dünyalarından birkaç kişinin blogu olduğunu biliyordum da, müzik dünyasından bildiğim kadarıyla -yamuluyorsam düzeltin- ilk meslektaşımız(!).. Bi garip geldi şimdi..Blogun adresini bilen var mı acaba? Dedikoduyu okuduğum yerde adres yazmıyor maalesef..Söylene artı rep martı rep... ne bulursam göndereceğim..Çok merak ettim.. Bu yazıyı da burada bitirirken size albümünün ilk klibi “oryantal” ile başbaşa bırakmak istiyorum..Kendisi gibi klip de çok şirin..Ayça’yı geç buldum, erken kaybetmem inşallah :)

4 Ağustos 2009

"Teknoloji Çağı"ndan Beklentilerim

Bilim adamları mı? Mucitler mi? Tasarımcılar mı? Endüstriyel tasarımcılar mı? Girişimciler mi? Her kim yapacaksa aşağıdaki maddeleri en kısa zamanda hayatımda görmek istiyorum..Yoksa kimse yanıma gelip "teknolojimiz şöyle gelişti, teknoloji çağındayız ehehe" demesin..İnanmam!..Bana ne kare karpuzdan, erkekler için üretilen sütyenden, 3g'den? Teknoloji çağı denilen şey bu değil..Buradan tüm insan ırkına sesleniyorum..Elimizi çabuk tutalım..Söz..Fikirler için telif hakkı falan istemeyeceğim (endüstriyel tasarımcılar dışında..bir gün onlara rakip olabilim çünkü..onlara kazanç sağlamak istemem)..Yeterki yapalım biz bunları..evet..

@Nescafe 3'ü 1 aradalar gibi herşeyi içinde olan ev yemekleri..Biz sadece suyu ısıtalım ve malzemeleri içine atalım..Tuzu-şekeri bile içinde olsun..Benim gibi yumurta kırmayı bile bilmeyen, sadece makarna yapabilen insanlar için çok büyük bir icat olur...

@Solak insanlar için cezve, makas, çaydanlık vs..Aslında böyle ürünler var (hem de yıllardır) ama sadece bir müzede sergileniyor..Seri üretime geçilsin mümkünse..Genç solaklar olarak rahatsızız..Bir cezve kullanmak bile türlü şaklabanlıklar istiyor (sağ elinizi sol eliniz kadar geliştirmeniz lazım)..Resmen görmezden geliniyoruz, asimile edilmeye çalışıyoruz..

@3D gözlüksüz izlenebilen 3D film..Gözlüğü bulabilen var bulamayan var..Bir 3d gözlüğü bulamadığım için ben 3d film izleyemeyecek miyin yani? Ayrıca ben mecbur muyum o abidik gözlüğü takmaya..Gözlüklü bir insanım bir de..O kartondan gözlükler normal gözlüğün üstüne tam olmuyor..Şunu gözlüksüz izlenebilir hale getirin 3d filmleri şebek gibi izlemeyelim..

@Seyyar Samimiyet makinesi..Yalan makinesinin bir gelişmiş modeli..Uzaktaki bir kişiye makineyi doğrulttuğunuzda doğru söyleyip söylemediği ortaya çıkıyor..Ekstra olarak samimiyet ölçüyor.."Acaba bunu içten mi dedi beni başından göndermek için mi dedi" derdi de ortadan kalkıyor..

@Kablosuz Mp3-player..Mp3çalarlar bluetooth ile çalışsın mümkünse..Kulağımıza küçük bir parça yerleştirelim yeter..O kablolarla uğraşmayalım..Sürekli birbirine dolanan kablolar filan..rezalet...

@Damacana konrol hapı..Son yaşanan olaylardan sonra lazım bu haptan..Suya hiçbir zararı olmayan hapı suya atalım, su değişik bir renge dönerse anlayalım ki damacananın başına bir iş(!) gelmiş..Yeniden gönül rahatlığı ile su içebilmemiz için çok gerekli bir aparat..

@İstemediğimiz görüntüleri sansürleyen gözlük..Aynı televizyondaki gibi istenmeyen görüntüyü mozaiklesin-sansürlesin..Biz istemediğimiz görüntüyü bildirelim, bir daha karşımıza çıktığında gözlük otomatik olarak çalışsın..

@Cesur Yeni Dünya'daki gibi çocukların doğmadan karakterine müdahale etme makinesi..Kitaptaki gibi elektroşokla mı olur, başka birşeyle mi olur bilmem ama hemen icat edelim..Seçmece çocuk yapabilelim yani..

@Tak-konuş dil kartları..Dilimize yerleştirilen bu çiple birlikte sular seller gibi Japonca, İspanyolca filan konuşabileceğiz.. Bilim adamlarının dediğine göre 2012'de icat edilecekti..Ama bir gelişme yok şu ana kadar..

@Hatıra Çıkarma makinesi.. Harry Potter'daki düşseli gibi birşey..Yanımızda kamera-fotoğraf makinesi olmadığı anlarda yaşanan hatıralar için yapılsın..İstediğimiz anıyı çıkarttırabilip diğer insanlara da gösterebilelim..

@Ruh haline göre değişen duvar rengi..Yüzüğü var duvarı niye olmasın? o anki ruh halimize göre renk değiştirsin..Mutluysak bulutlar açsın, üzüntülüysek bir yağmur havası filan oluşsun duvarda..

@"Cennet Mahallesi-Dest-i izdivaç-Yemekteyiz-Seda Sayan"sız televizyon..Biliyorum..Üretmek çok zor ama şansımızı bir deneyelim (bunlar yüzünden artık televizyon açmıyorum)..

@Her eve Ashley Williams...Diğer isteklerim olmasa bile lütfen bu isteğimi gerçekleştirin..Herkes istemese de olur (hatta istemesinler)..Benim evime bir tane gönderin lütfen..Kendisini klonlayacak mısınız, başka birşey mi yapacaksınız bilemiyorum..Ama LÜTFEN...Ben evimde bir Ashley Williams istiyorum...Lütfeeen :'(.. ( :) )

@Beyin gücü ile çalan telefon..Zorda kaldığımız anlar için..Diyelim ki hemen kurtulmamız gereken bir insan var..Telefonumuz beynimizden gelen uyarılarla çalmaya başlasın, biz de "aman çok önemli bir işim var sonra görüşürüz" diyerek ortamdan hemen uzaklaşalım..

@Konuşmalarımızı kağıda döken kalem..Konuşarak yazı yazmamızı sağlayacak..Mahkemelerde de büyük kolaylık ayrıca.."Yaz kızım" cümlesi tarihe karışacak böylelikle..(aa bu kalemi çalıştırmak için "yaz kalem" dememiz yeterli olsa :))

Evet..Ben gelecekten bunları bekliyorum.. Birkaçı gerçekleşirse memnun olurum.. O zaman "teknoloji çağı" başlamış olur benim için..Bir yazının daha sonuna geldik.. Kendinize iyi bakın efendim :)