27 Ocak 2009

Kendimi Kaybettim #2

Bir önceki postta Lost bağyanlarına not vermiştim. Çok hoşuma gitti oturduğum yerden ona buna bok atmak ( inanılmaz eğlenceli :D ) .Bu yüzden ikinci oylamamı yapmaya karar verdim...Bu da diğer dizilerdeki bazı bağyanların notları olsun...p.s:yine isimlerin üstüne tıklayarak resimleri görebilirsiniz... (bu arada iyice Tv/dizi bloglarına benzedim...hadi hayırlısı)

Robin Scherbatsky -How i met your mother
Kendisi ile ilk tanıştığımızda gayet aklı başında, zeki ve "normal" bir bağyandı. Eğer o zaman yapsaydım bu listeyi notum 9dan aşağı değildi...Ama sonradan düşüşe geçti Robinimiz. Bi'sürü manyak huyu ortaya çıktı. 3üncü sezonda ana karakter Ted'in "hayatının aşkı"ndan "aunt Robin"e dönüştü (zaten o günden sonra HIMYM romantik komediden sitcoma geçiş yaptı...anneden de iyice uzaklaştık)...Hatta 4üncü sezonda kendisi tam bi "slut" (ben demiyorum senaristler diyo, hem de tam bu ifadeyle) oldu...Yine de kendisine notum 10 üzerinden 8...Ne de olsa o hala "Robin" :D

Lily Aldrin -How i met your mother
Hep ikinci planda kaldı diyebiliriz kendisine...5 kişi içinden en olgunu ve en keyifsizi (ya da anaokulu öğretmeni olduğundan ben öyle düşünüyorum)...4 sezon boyunca Marshall'a olan ilişkilerinden yırttı...Bir de Alyson Hannigan canlandırıyor...Bu yüzden kendisine notum 10 üzerinden 7...

Pastacı Victoria -How I Met Your Mother
Aslında sadece 2-3 bölüm konuk oyuncu olarak yer aldı. Ama kendisini de yazmak istedim. Benim bir numaralı anne adayım... -bundan sonrası yalnızca Allah'la kuluna özel-Allaam bir önceki postta senden bir Charlotte istemiştim ya...Onu iptal et (zaten o kadar da güzel diyilmiş) bana bi Victoria gönder....Valla söz başka bişey istemiycem...Şu kuluna bi kıyak yap Allaam yareppim amin-bitti- Kendisine notum...ne kadar versem azdır...

Elliot Reid -Scrubs
Hakkında ne diyeceğime karar veremedim. İlk başlarda ezik-sevimli bir tipti. Sonradan inişli çıkışlı bir grafiği oldu. Evrim geçirip düz saçları dalgalı hale geldi falan. Ama dizide başka alternatifi olmadığı için (Carlayı saymıyorum. O HIMYM'daki Lily'nin bir alt modeli) kendisini sevmek zorunda kaldık. Bi ara başka dizilere konuk oyuncu olarak katıldı. O zaman anladımki sadece Scrubsta güzel...Bence Sarah Chalke sadece Scrubsta oynasın...Kendisine notum 10 üzerinden 6...

Sarah Silverman - The Sarah Silverman Program
"Güzel değil ama şirin"in vücut bulmuş hali. Ailenin huysuz küçük kızı gibi. Konuşması filan acayip güzel. Kendisini severek izliyoruz...Notum 10 üzerinden 7...

Jenn -The It Crowd
Kendisi g.tüme benzese de çok güzel bir aksanı var. Evet...kendisi hakkında sadece bunu söylemek istiyorum :)...

Sarah Tancredi -Prison Break
Her ne kadar "birazdan 5 kişiyi doğrayacak cani akıl hastası bakışı" olsa da (bu fotoğrafında yok) severim kendisini...Bi ara öldü sonra tekrar dirildi...Böyle de acayip bir karakter :)...Sevgili Sarah'a notum 10 üzerinden 8...

Gretchen -Prison Break
Antipatikliğinden gelen güzelliği sayesinde bir çok hayranı var. Ama ben hiç sevmem kendisini...Et kafalı Lincoln'ün bağyan hali de diyebiliriz...Her bölümde en az bir kez saf değiştirdi. Sarkmadığı erkek kalmadı. Üstüne tuttu Sarah'a işkence yaptı vs. vs...Ben dizide olsam bunu eşek sudan gelene kadar döverdim (ya da dövemezdim. hayvan gibi güçlü eşşoğlueşşek)...Kendisini en son gördüğümüzde vurulmuştu. İnşallah geberir diyorum...10 üzerinden 2 veriyorum...

Penny -The Big Bang Theory
Dizideki tek bağyan karakter. Pek bişeye karışmaz. Kendisine herhangibir gıcığım yok. Extra bi sevgim de yok...Bu yüzden kendisine notum 10 üzerinden 5 (neden listeye koyduğumu da bilmiyorum)

Serena Wan Der Woodsen -Gossip Girl
Türk filmlerindeki " fakir-gururlu gencin zengin ama şımarık olmayan sevgilisi"ni oynuyor. Fazlasıyla yapmacık bir karakter...Konuyu fazla uzatmadan kendisine 10 üzerinden 4 veriyorum...(Tabii Blake Lively başka bir dizide olsaydı kendisine notum 2 kat artardı)


Bir yazının daha sonuna geldik (acayip stres attım :D:D)...Biterken "Lazlo Bene-supermen" çalıyodu...Mutlaka dinlemeniz dileğiyle, kendinize iyi bakın efendim...Hepinizi çok seviyorum...

21 Ocak 2009

Kendimi Kaybettim...Hükümsüzdür !

Heyooo. Sonunda Lost başlıyo. Uzun zamandır geri sayım yapıyorduk kavuşuyoruz bu akşam. Anam anam diyorum ben size. Şimdi oturup Lost yazısı yazmayacağım. Neler oldu unuttum çünkü :) Bugün (daha doğrusu yarın) izledikten sonra hatırlayacağım. Sorular,morular...herşey yeniden başlayacak...Ben sadece "Lost bağyanları"na flashback yapıp kendilerini anacağım:):)
Edüt:Resimlerini yazının içine koymaya üşendim...Eğer bağyanlarımızı görüp nostalji yapmak isterseniz isimlerinin üstüne tıklamanız yeterli...

Kate Austen
Çilli orrr.... ne olcak. Hiç sevmem kendisini. Bi Jacke gider bi Sawyer'a. Ne yaptığını kendi de bilmez. Güzel müzel ama o kadar. Sürekli başını belaya sokar. Sonra bunun arkasından bizimkiler gider, onlarda başını belaya sokar. Başka bi işe yaramaz. Ağlaması da acayip bişi zaten. Bu kadar çirkin ağlayan başka birini görmedim hayatımda. Yeni sezonda Kate için diyeceğim...Tez zamanda geberir gider inşallah...10 üzerinden 3 veriyorum kendisine...

Ana Lucia Cortez
Erkek gibi kızdı. Çoğu kişiye itici gelse de severdim ben. Hele bayık bakışları yokmuydu...Bayanlar için Sawyer ne demekse Ana Lucia da benim için o demek. Michael denilen dallama yüzünden (ki O'na ayrı bi gıcığım. "who are you people" demesi filan...walt'unu da alsın gitsin) erken ayrıldı aramzıdan. Ama geri dönebilirmiş. Nası olcaksa artık?...Neyse. Ana'cığıma notum 10 üzerinden 7...

Claire Littleton
İlk sezonda çok güzeldi. İki sene boyunca severek izledik. Sonradan angutlaşmaya/mal mal bakmaya başladı. Eski güzelliği kalmadı (ya da bana öyle geldi). Bi ara yengemiz oldu. Arıdından kayboldu. Öldü mü ölmedi mi pek anlayamadım. Son gördüğümüzde baya kendini salmış, duba gibi birşey olmuştu. Yeni sezonda kilo vermediyse kendinden bişey beklemiyorum. 10 üzerinden 5 veriyorum...O da ilk sezonun hatrına...

Sun
Diyeceğeim fazla birşey yok Sun için. Hiç alıcı gözüyle bakmadım. Kendinden bahsetmeyi de istemiyorum. Ara rollerde gelip geçti. Notu da yok o yüzden...

Penelope Widmore
Desmond kardeşimin biricik aşkı. O'na resim seçerken bile Des'le ayrı bir yere koyamadım. Yeni sezonda kendisine kardeşimle mutluluklar diliyorum. Kendisine notum 10 üzerinden 9 (hayatta herşey güzellik değil ya)...O bir puanı da pislik babası yüzünden kırıyorum...

Shannon Rutherford
Bi türlü sevemedim kendisini. Zaten o yüzden en çirkin olduğu fotoğrafı bulmaya çalıştım :) Kate'in bi beden küçüğü. Aslında iyi niyetli gibi duruyo. Belki de değil. Pek anlayamadım ben bu kızı...Kardeşi Boone'u severdim ben. İkisi de erken zamanda veda etti. Notum 10 üzerinden 4 Shannon'a...

Danielle Rousseau
Fransız kadın (french chick) diğer adıyla...Hiç sevmezdim. Bi kere bıyığı var gibiydi. Ne zaman ekranda görsem içime bi kusma aşkı dolardı. Sonradan öldü de zaten (oh iyi oldu). 10 üzerinden 1...

Juliet Burke
Hep "diğer kadın" olarak kaldı. Kate'den yüz bulamayan Jack O'na gitti. Yeni sezonda da Sawyer gidecek yanına. Bir nevi dengeleyici :) Aynı zamanda akıllı, güzel bi hatun. Daha bugüne kadar kızdığını görmedim. Melek gibi bişii...Orta şeker devam edecek -sanırım- yeni sezonda da...Kendisine notum 10 üzerinden 6...(aslında 7ydi ama Benjamin'imi reddettiği için kırıyorum bi puanını :)

Alex
Allah belanı versin Keamy..Ne istedin Alex'ten de bizi kendisinden mahrum ettin. Rousseau gibi bi tipsizden bu güzel kız...anca filmlerde olur bu sanırım. Biraz asiydi gıcıktı ama severdim kendisini. Doyamadan aramızdan ayrıldı...10 üzerinden 7...

Charlotte
Geldik benim faforime :) Allaam ne kadar şirin bi kız ya...Gerçek hayatta bende istiyorum bundan bi tane (daha hiç karşıma çıkarmadın; alınıyorum bak)...Hem akıllı hem güzel (ne kadar zevksizim ben yaa)...Kızıl kızıl -biraz kahverengi gibi ama- içimi açıyo bu kız. Çokta tatlı gülüyo. Yeni sezonda kendisini bol bol görmek istiyorum...Hem adayla geçmişi neymiş çok merak ettim :)...Kendisine notum 10 üzerinden 1000...

Sanırım Lost bağyanlarını bitirdik...Hepinize bol Lost'lu günler...Kendinize iyi bakın efendim...Biterken "Feridun Düzağaç-Deli" çalıyordu... :D

18 Ocak 2009

Beni Kucaklayın :)

Şöle bişii buldum..Basit bir tıklama ile beni "kucaklayabiliyorsunuz" :) ..Fazla zahmet istemiyor ve ücretsiz bir hizmet...Çok hoşuma gitti..Hemen Pandaya eklemeye karar verdim...Pandayı daha önce biri kapmış...Bu yüzden "Pandaa" diye kucaklatıyorum kendimi...Hadi boş geçmeyelim..Beni kucaklayalım...Çok sevdim ben bu işi :):)

Not:Bu arada sizlerde kendinizi kucaklatmak istiyosanız şuradaki kutucuğa adınızı yazın...(beni kucaklamayı da unutmayın :) )

Not2:Şu blog şablonunda bazı değişiklikler yapmak istiyorum..Acaba arkaplanı bir resim olarak belirleyebilirmiyim? eğer belirleyebilirsem bunu nasıl yaparım, açıklarsanız sevinirim...

Not3:Aslında 3.not yok ama canım "not3" yazmayı çekti..Satırlarıma burada son veriyorum kendinize iyi bakın efendim :)

Not4:Beni kucaklamayı unutmayın efendim... Bol bol kucklayın :) ... Yan tarafa da ekledim linki...

Pandayı kucaklamak için tıklayın

16 Ocak 2009

Evlenmek !?%

Böhühühühü....Çocukluk arkadaşım evleniyo blogger...İlk defa benle yaşıt -hatta benden küçük- birinin evlenmesine şahit oluyorum..Önümüzdeki yazda kuzenim evleniyo zaten..Etrafımdaki kişiler yavaş yavaş evlenmeye başladı..Kendimi yaşlanıyo gibi hissediyorum..Tabii kuzenim 29 yaşında...Arkadaşımın da anne babasının üstün(!) çabaları sonucu evlendiğini hesaba katmak gerek..Fazla üzülünecek birşey yok..Ama kötü oldum işte...Birşeylerin başlangıcı olarak görüyorum bunu...Artık "evlenmek" o kadar uzak değilmiş gibi...Bundan sonra arkadaşlarım patır patır evlenmeye başlayacak...Sonra bir bakmışım aralarında "dışlanan bekar"lardan biri ben olmuşum (kendimi biliyorum en az 30una kadar evlenmem ben, sonrası da meçhul)...Sonra birgün belki de....Ondan sonra bi bakmışım bi amcaya bi dayıya dönüşmüşüm...offf offf

Daha dün gibi hatırlıyorum..Oturup evcilik filan oynuyoduk...Şimdi o gerçekten evleniyo..Birde küçükken "biz birbirimizle evleneceğiz" (bu cümle çok acayip oldu..."birbirimizle evlenmek" ne demek ya...) derdik...Başka biriyle evleneceğini hiç düşünmemiştim...Kendimi aldatılmış gibi hissediyorum...Gerçi en az 5-10 kişiyle daha sözleşmiştim..Ayrıca geniş bir "evde kalırsak birbirimizi alırız" koleksiyonum var :)...İçlerinden birini seçerim :) ...Ama olsun...İlk göz ağrımı kaybettim...İnsan bir tuhaf oluyo...Ben eski günlerimizi istiyorum...Şu birbirimizle sürekli kavga ettiğimiz ama aramıza kimsenin girmediği günleri...Çok mu geç kaldım acabağ?...

Neyse...Biraz saçma bir yazı oldu (uzun zamandır olduğu gibi)...Birazcık kafanızı ağrıttım...Arkadaşım D'ye mutluluklar diliyorum...Biterken çalan birşey yoktu...Kendinize iyi bakın efendim...

9 Ocak 2009

Ortaya Karışık Salata

*Nihayet 2009un ilk postunu giriyorum...9 gün olmuş lan...Tembelliğimden daha birşey yazmadım...Yazacak onca şey var...Bu yüzden ortaya karışık yapıyorum umarım beğenirsiniz :)

*Yukarıdaki resimden kendime t-shirt bastıracaktım...Tish-o diye kendi t-shirtini tasarlayabileceğin bi yer var..İşte ordan...Ama adamlar fiyat yükseltmiş...Ben o paraya 3 t-shirt alırım...Hem resmin boyuydu rengiydi bir sürü uğraşmak lazımdı...Vazgeçtim..Resim boşa gitmesin buraya koyayım dedim...(bobiler.org'dan çalıntı)

*Bugün kavga eden iki kedi gördüm..Garip ama inanılmaz güzeldi...Bu kedi denilen canlıların kavgaları bile sevimli...Biri bana bi kavgaya bu kadar çok güleceğimi söylese inanmazdım...Tüm sorunlarımı unutup aslında hayat güzel lan demeye başladım...Anti depresan olarak kedi kavgası öneriyorum...(Birde kadın kavgası güzelmiş; onu da görmek istiyorum)

*Kutlama mesajları iyice zıvanadan çıktı..Yılbaşında gelen mesajın biri aynen şöyle: "dertlerin pipin kadar küçük sevincin popon kadar büyük olsun noel baba ağzına versin yeni yılın kutlu olsun."...Bakalım 2010da neler göreceğim....

* Hayatta en nefret ettiğim şey gece aklıma gelen şeyi sabah unutmam...Hep başucuma bir not defteri koymayı düşünüyorum ama hep unutuyorum...

*"Yulaf yulaf" diye gülen adam gördüm ya...artık ölsemde gam yemem..(yulaf yulaf değildi tam...ona benzer bişi...ama nasıl yazağımı bilemiyorum)

*Ne zaman Şevval Sam'ın "ben seni sevdiğimiiii" diye başlayan şarkısını duysam sevgilisinin "iyi b.k yedin" ya da "banane" dediğini hayal ederim...

*Blogvision yarışmasının ilkini Efsa kazandı...Tebrikler...Sanırım bir de blogunu tanıtmam lazım...Bi ara onu da aradan çıkarırım inşallah...(Estheri fikrinden dolayı kutluyorum...)

*Ayrıca şarkı seçmek ne zor işmiş ya...Bi şarkı seçebilmek için resmen ecel telleri döktüm..En son "Candan Erçetin-yalan", "Gripin-Dalgalandım duruldum", "Emre Aydın-Dayan yalnızlığım" üçlüsünün arasında kaldım...Bi baktım "Hande Yener-Acı veriyor" ile katılmışım...Gerçekten çok zor işmiş şarkı seçmek :)


*Yeni yıl için söylenen "nasıl girersen öyle geçer" geyiğinin ufacık doğrusu ayvayı yedik..Olaylar, ölümler....çok kötü girdik bu seneye

*HaberTürk'te Kısa Devre adında fantastik bir program var...Pelin Batu,Harun Tekin,Cem Mumcu ortak sunuyor..Geçen haftaki konukları OKtay Siananoğluydu...Adam ne zaman konuşsa Harun ile Cem tarafından sözü kesildi, bi türlü tam konuşamadı..Ondan önceki programda Zekeriya Beyaz vardı..Yine bu ikili gülmek için dışarı kaçtı..Ondan önce Tahir Babacan diye fantastik bir adam vardı..Programın tam ortasında elinde pastayla Neco çıkıp geldi..Her hafta Harun bilgisayarın başında kayboluyor zaten....Diyeceğşm kesinlikle takip edin..Cumartesileri 9.30da...

*Gece rüyamda Prison Break'den Brad Bellick ile T-Bag'i gördüm...Bir uçağa biniyorlardı beraber..Sanırım dizilere kendimi çok vermeye başladım..(Bu sonraki bölümlerde T-Bag'in öleceği anlamına mı geliyor?)

*Neden evlerin en soğuk yerleri banyo olur? Özellikle yeni evimizin banyosu kuzey kutubu gibi...

*Hep bir filme hüngür hüngür ağlamak isterdim..Ama yok...Hayatta ağlayamam...Şimdi "All That Jazz" diye bir film önerdiler ağlamaktan gözlerin şişecek diye..Bakalım ağlayacakmıyım?

*En son ne zaman Pinball veya mayın tarlası oynadınız? Bir zamanların en popüler oyunlarıydılar...artık oynayan yok sanırım...(çok hüzün verici)

*Bir yazımızın daha sonuna geldik...Biterken adını bilmediğim sanatçıdan "life is live" gibi birşey çalıyordu...Kendinize iyi bakın :)