25 Kasım 2008

En kötü hikayeM

Sanırım o gün günlerden salıydı..Ve bu da bir "ayrılık hikayesi"..Hava...klişe hikayelerdeki gibi yağmurlu değil..Ama güneşin olduğu da söylenemez..Kışla yaz arasında kalmış (bana göre karamsar) bir hava vardı..Biraz sonra bulutlar dağılacaktı ama şimdi her yer...gri renkti...Evet..En berbat hikayem başlıyordu..Okurken "dido-thank you" çaldığını düşünebilirsiniz..Ya da ben öyle olmasını düşledim..Bilemiyorum...

*
-Bitti mi ?...
diye sordu çocuk..Cevap olarak duygusuzca bir "evet" dedi kız..Zaten bunu ikisi de biliyordu..Ama çocuk sormuştu işte..Belki o rahatsız edici sessizliği bozmak için..Belki de bir umut "tabii ki hayır salak şey..şakaaa" der diye düşlemişti..Belki de her ikisindende biraz..Ama olmadı işte..Beklediği cevap gelmişti..Gözlerinin kızardığını hissediyordu çocuk..ve konuşursa ağlayacağını da..Bu yüzden istemeden sessizliğe ortak olmayı yeğledi..Beraber sessiz koridoru dinlediler bir an(çocuğa yıllar gibi gelmişti oysa)...Sonra bir kıpırdanma oldu...Kız kalkıp gidiyordu işte..Kolundan tutup durdurmak istedi..Ama kızın parmaklardan kurtulması -zaten oldukça güçsüz ve beceriksizlerdi- zor olmadı..Bir kaç adım attı..Durdu..O an için bile bir umut vardı belki..Ama kız arkasına bile bakmadı..."Herşey için teşekkürler"...Ve yürümeye devam etti...

**
Gitmişti kız..İkisinden başka kimsenin olmadığı koridordan çıkıp gözden kaybolmuştu (hikayemizin bu kısmından kaybolduğu gibi)..İnanamıyordu çocuk..Dayandığı kalorifer peteğinden doğrulup arkasındaki camdan dışarı baktı..Arkaplanda Dido çalmaya devam ediyordu hâlâ..Kirli camdan geçmiş kareleri izliyordu şimdi..'O'nu gördüğü ilk an..Ondan hoşlandığını söylediği okul çıkışı..Soğuktan ve heyecandan titreyerek yaptığı çıkma teklifi..Beraber ilk okuldan kaçışları..Aynı gün yağmur altında sadece bir paket cipsle karınlarını doyurmaları..Her gün saat 20.20de birbirlerini 3 defa çaldırmaları..Kızın gülüşü..Ve daha birkaç dakika öncesi...Gözünün yaşarmaya başladığını hissediyordu..ve ne zaman ağlamaya başlarsa burnuda gözlerine eşlik ederdi..Bu yüzden hemen kendini toparlamaya çalıştı..Tavana baktı..Parmağını ısırdı..Gülmeye çalıştı..Sonunda gözlerini ceketiyle oyarcasına sildi..Biraz daha iyiydi şimdi..Ya da o öyle olduğunu sanıyordu..Alında şu anda hiçbirşeyden emin değildi..Bir rüyada gibiydi sanki..Sonradan herşeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlayacak olsada şimdi herşey..bulanıktı....Sınıfa doğru hareket etmeye başladı..Çünkü bu hikaye okulda geçiyordu..Kahramanımızın da gitmesi gerekiyordu..

***
Her geçen an biraz daha hızlanarak merdivenleri inmeye başladı..Teker teker sınıfların önünden geçti..Ve 'onun sınıfı'nın önünde geçerken 'O'nu gördü..İlk defa yüzüne dikkatlice bakabildi o gün..Kızında durumu pek iyi değil gibiydi..Kendini yalnız hissetmedi bir an..Daha dik yürümeye çalışarak sınıfın önünden geçti...Bir kat daha aşağı inip kendi sınıfına vardı..Uzun bir maratonu bitirimiş kadar yorgun hissediyordu..Hemen sırasına çöktü..Akşama kadar kalkmamak üzere..Ben? Bende çocuğun içinde bir yerde bu hikayeyi yazıyordum..Birgün herşeyin değişeceğini; bu hikayeyi gülümseyerek hatırlayacağımı bilmeden...



Daha önce biryerlerde bahsettiğim bir yazı..Hayatımda yazmaya çalıştığım tek "ciddi" hikaye de denilebilir..Hazır yazı yazmak için zamanım yokken yayınlayayım dedim..Umarım sandığım kadar kötü değildir :P...(Sevgili gayyor...Bu arada mimini unutmadım..Perşembe günü oturup yazmayı düşünüyorum..Şu anda çok yoğunum.. :) )